Joınt Venture (Ortak Girişim) Sözleşmeleri Adi Ortaklık Mıdır ? Venture (Ortak Girişim) Nedir?

Joint Venture kısaca açıklamak gerekir ise birden fazla şirketin bir proje üzerinde beraber çalışmak için kurdukları topluluğa verilen isimdir. Bir nevi konsorsiyum, ortak yatırım şirketi denebilir. Ortak girişimin, konsorsiyum ya da iş ortaklığından başlıca farkı, tarafların bir proje için adi ortaklık olarak hareket etmelerinden ziyade, yeni bir şirket kurmalarıdır.

Başka bir ifade ile Joint Venture 2 ya da daha fazla tüzel kişinin bir araya gelerek, kararlaştırdıkları belirli bir yatırım projesi için birlikte hareket etmek için oluşturdukları ortak işletme yapısına denmektedir. Örneğin, 2 firmanın değişik hisse oranlarıyla, kendi ülkelerinde ya da yabancı bir ülkede kurdukları “yeni bir firma” Joint Venture kapsamına girmektedir.

Doktrindeki İki Tip Joint Venture:

  1. Salt Sözleşmeye Dayalı Joint Venture: Tarafların müşterek amacı gerçekleştirmek amacıyla sözleşme akdetmeleriyle birlikte kurulmaktadır. Diğer bir deyişle, joint venture’ın bu türünde ticaret ortaklığının kurulması söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle, burada joint venture’ın sermayesi bulunmamakta, müşterek amacın gerçekleştirilmesi tarafların getirdikleri katkılarla mümkün olmaktadır. Salt sözleşmeye dayalı joint venture’lar uygulamada genellikle tek işler için söz konusu olmaktadır ve ömrü yürütülen proje ile sınırlıdır. Proje sona erdiğinde vevahut amacına ulaştığında joint venture son bulur.

Salt sözleşemeye dayalı joint venture’da, müşterek amaç bir ortaklık kurmak değil, doğrudan, tarafların bir araya gelmesine neden olan işi gerçekleştirmektir. Bu nedenle joint venture ilişkisini şekillendirilecek olan sözleşmede, joint venture’ın kuruluş amacı, faaliyet alanı, yönetimi ve temsili, tarafların hakları, yükümlülükleri, tarafların arasındaki iş birliği ilişkisi gibi hususlar yer alır.

  1. Sermayeye Katılmalı Joint Venture: Joint venture’ın bu türünde, birden çok kişi ve kuruluşların joint venture şeklinde birleşip, müşterek amacı geçekleştirmek için bir ortaklık kurmaları söz konusudur. Kurulacak ortaklığın tüzel kişiliğe sahip olup olmamasının bir önemi yoktur. Ancak uygulamada genellikle, tüzel kişiliğe sahip ortaklıkların, bunların içinde de anonim ortaklığın tercih edildiği görülmektedir. Buna neden olarak da anonim şirketin yalnızca malvarlığıyla sınırlı sorumlu olması gösterilebilir.

 

Tarafların sermayeye katılmalı joint venture’ı tercih etmelerinin sebebi, aralarındaki iş birliğinin kalıcı ve kurumsal olmasını sağlamaktır. Ancak bu durum, sermayeye katılmalı joint venture’ın mutlaka süreklilik arz eden ekonomik faaliyetlerin yürütülmesi için kurulabileceği anlamına gelmemekte, joint venture’ın bu türünün tercih edilmesine sadece bir sebep oluşturmaktadır. O halde, kanaatimizce, sermayeye katılmalı joint venture geçici veya geçici olmayan ekonomik faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin olarak kurulabilmelidir

 

Tarafların Joint Venture Sözleşmesinde Hak ve Yükümlülükleri Nelerdir?

Joint Venture sözleşmesi adi ortaklık niteliğinde bir sözleşme olduğundan sözleşme niteliğine uygun düştüğü ölçüde TBK madde 620 vd. hükümleri uygulanacaktır.

  1. Hakları:

Joint venture’da kural olarak temeldeki adi ortaklığın mülkiyeti bulunmamaktadır. Müşterek amaç, ortakların getirdikleri katılma payları sayesinde gerçekleştirilir. Ancak joint venture’ın faaliyeti sırasında satın aldığı mallar üzerinde, TBK m.638/1 uyarınca ortaklar elbirliği ile mülkiyet hakkına sahip olacaktır.

Joint venture’da ortakların sahip olduğu bir diğer hak ise TBK m.625 uyarınca yönetime katılma hakkıdır. Zira söz konusu maddeye göre, aksi sözleşme veya kararla belirtilmemişse, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir.

Joint venture ortakları için önem arz eden haklardan biri de denetim hakkıdır. Ortaklık işlerini inceleme başlıklı TBK m.631 uyarınca, yönetim yetkisi olmasa bile her ortak ortaklığın işleyişi hakkında bilgi alma, defter ve kayıtlarını inceleme ve bunların örneğini alma ve mali tablolarının özetini çıkarma hakkına sahiptir.

  1. Yükümlülükleri:

TBK m.621/1 gereğince, her ortak, para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak, ortaklığa bir katılım payı koymakla yükümlüdür. Aksi kararlaştırılmamışsa, ortakların getirdikleri katılım payları birbirine eşit olmalıdır (TBK m.621/2). Ancak joint venture’da sıradan bir adi ortaklıktan farklı olarak, ortaklığa tahsis edilen malların mülkiyeti ortaklarda kalır, ortaklığa intikal etmez.

TBK m.622 ve 623 uyarınca, ortaklar, niteliği gereği ortaklığa ait olan bütün kazançları ve zararları aralarında paylaşmakla yükümlüdürler. Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir. Ancak doktrinde de isabetle belirtildiği üzere, kazanca ve zarara katılma esasları ve oranları sözleşmenin önemli noktalarından biri olduğundan, uygulamada genellikle sözleşme ile belirlenmektedir.

Joint venture’ın tarafları bakımından önem arz eden hususlardan biri de rekabet yasağıdır. TBK 626’da düzenlenmiş olan rekabet yasağına göre, ortaklar, kendilerinin veya üçüncü kişilerin menfaatine olarak, ortaklığın amacını engelleyici veya zarar verici işleri yapamazlar. Buna göre ister salt sözleşmeye dayanan ister sermayeye katılmalı bir joint venture söz konusu olsun, TBK m.626 uyarınca, ortaklar müşterek amacın gerçekleşmesini engelleyici faaliyette bulunamazlar.

Ortakların yükümlülüklerinden bir diğeri de Türk Borçlar Kanunu’nda anıldığı biçimde özen borcudur. Özen borcunu düzenleyen TBK m.628/1’e göre, her ortak, ortaklık işlerinde kendi işlerinde olduğu ölçüde çaba ve özen göstermekle yükümlüdür.

barlas-law-firm-logo-white

Adres

AGAOGLU MASLAK1453
Maslak Mah. Tas Yoncası Sok.
C7 Blok D:45 Kat:8
Sariyer Istanbul – Turkey

+90 212 274 99 53 / 54
info@barlaslaw.com

© 2019 Barlas Hukuk Bürosu. Tüm Hakları Saklıdır.

site by boozaa

error: Bu içerik korumalıdır.