Kentsel Dönüşümde Harç ve Vergi İadesi

Anayasamızın 56. Maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

‘’A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması

MADDE 56- Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. ‘’

Dolayısıyla Anayasamızda da düzenlendiği üzere herkes dengeli, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir ve bu konuda birtakım görevler ise Devlete yüklenmiştir. Anayasamıza göre, devletin bir yükümlülüğü de düzenli kentleşmeyi sağlamaktır.

Ülkemizde bazı yerleşim merkezlerinin jeolojik durumu ve zemin özellikleri sebebiyle buralardaki yerleşim yerleri tehlikeler arz etmekte olup afet riski altında bulunan kimi yapıların en kısa sürede dönüştürülerek buralardaki yerleşimin yeniden düzenlenmesi, gerekmesi halinde kimi yapıların ise başka yerlere nakledilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. İşte tüm bu gerekçelerle, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, sağlıklı ve güvenli yerleşim alanları teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasların belirlenmesi amacıyla da 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.

İlgili kanunun yürürlüğü girmesiyle birlikte afet riski taşıyan alanların belirlenip, sağlıklı ve yaşanılabilir hale getirilmesi amacıyla, ekonomik ömrünü tamamlamış ve yıkılma riski taşıyan binalar, devletin sağladığı kredi, kira yardımı, harç, vergi ve ücretlerden muafiyet gibi imkânlardan yararlanılarak, yeniden yapılmaya ve yenilenerek iyileştirilmeye başlanmıştır.

6306 sayılı Kanun ile öngörülen; alınan tedbirlerle yerleşmenin ve yapılaşmanın emniyetli hale getirilmesi, muhtemel can ve mal kayıpları ile ekonomik ve sosyal tüm zararların en aza indirilmesidir.

İşte Devlet bu Anayasal yükümlülüğü yerine getirirken, hayati önem arz eden bu dönüşümü vergiden muaf tutarak söz konusu kanunun uygulanmasını kolaylaştırmayı hedeflemiştir. Bu amaçla 6306 sayılı Yasanın 7. Maddesinin 9. Fıkrasında şu düzenlemeye yer verilmiştir:

“Bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır.”

6306 Sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinin sağladığı harç ve vergi muafiyetine rağmen, haksız olarak tahsil edilen harç ve vergilerin iadesi ise Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Hatası” başlıklı 116. maddesi vd. hükümlerine göre talep edilebilir. Vergi Hatası, Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde, “Vergi hatası, vergiye mütaallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun “Düzeltme Talebi” başlıklı 122. maddesinde, mükelleflerin vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebileceği düzenlenmiştir.

Kanun ile getirilmiş olan ve yıkılarak yeniden yapılmış olan binalardan bahsedilen muafiyetler en çok tapu, noter ve belediye harç ve vergilerinden muaf olunmasıdır. Fakat kanunun amacına tamamiyle ters düşen uygulamada, belediye ve tapu müdürlükleri ve vergi daireleri tarafından, birçok kişiden ilgili vergiler ve harçlar tahsil edilmiştir. Tahsil edilmiş olan bu harç ve vergilerin idaresi için birçok iade başvurusu yapılmış olup birçok defa ise Vergi Mahkemelerinde dava açılmıştır.

Gelir İdaresine harçlar ve vergilerin iadesi için başvuruların ve Vergi Mahkemelerinde açılan davaların hukuki dayanağını 6306 sayılı kanunun 7. Maddesi ve Uygulama Yönetmeliğinin 16. Maddesi oluşturmaktadır. Uygulama Yönetmeliğinin 16. Maddesinin 12. Fıkrasında hangi harç ve vergilerin muafiyet kapsamına girdiği açıkça sayılmaktadır.

Kanunun 7’nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır;

– Harçlar Kanunu’nun 38. maddesi uyarınca alınan noter harçları,
– Harçlar Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları,
– 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 79., mükerrer 79., 80. ve ek 1. maddeleri uyarınca belediyelerce alınan harçlar,
– Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga vergisi,
– Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi,
– Kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar sebebiyle Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi,
– Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler ile riskli olarak tespit edilen yapı ile bu yapının yerine yapılacak yeni yapıya ilişkin olarak belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret.

Kentsel Dönüşümde Ödenen Harçların İadesi

Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen veya yıkılarak yeniden yapılan binalarla ilgili devir işlemlerinde muafiyete rağmen harç, vergi veya ücret tahsil edilen kişiler öncelikle ödeme tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ilgili vergi dairesine başvurarak, kendilerinden tahsil edilen vergi, harç ve ücretleri isteyebilirler.

Ödeme tarihinden itibaren 30 günlük sürenin geçmesi halinde ise şikâyet yoluyla Gelir İdaresi Başkanlığına başvuruda bulunulabilir. Vergi Dairesi veya Gelir İdaresi Başkanlığı yapılan başvuruyu reddeder veya kanuni süre içerisinde cevap vermezse bu defa harç, vergi veya ücret iadesi için Vergi Mahkemesinde dava açılması gerekecektir. Mahkemeye yoluna başvurmadan önce ise ilgili idari kurumlara başvurma zorunluluğu vardır.

Bu hususta konuyla ilgili bir emsal karar bulunmaktadır. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi’nin önüne gelen uyuşmazlıkta taşınmaz için ödenen tapu harcı olduğu, tapu üzerinde riskli bina şerhi konulduğu, taşınmaz üzerinde yeni inşa edilen yapının bağımsız bölüm satışlarında 6306 sayılı Kanunun 7/9. maddesi ile Yönetmeliğin 16/9. maddesinde belirtilen harç, vergi ve ücretlerden müstesna olduğu belirtilmiştir. Uyuşmazlığın ilgili karar bölümü şöyledir: ‘’Uyuşmazlığa konu olayda; 6306 sayılı Yasa kapsamında gerçekleştirilen devir ve tescil işlemi nedeniyle tapu harcı tahsili yasal dayanaktan yoksun olup, aksi yönde tesis edilen işlemin iptali ile tahsil edilen tapu harcı tutarının davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.’’

Başvuruda haksız yere harç veya vergi ödeyen kişilerden ücret iadesi için Vergi Dairesine veya Gelir İdaresi Başkanlığına yapılacak başvurularda istenen belgeler ise şunlardır;

– Vergi Tahsil Alındısı
– Tapu Senedi Fotokopisi
– Riskli Yapı Belgesi
– Riskli Yapı Muafiyet Belgesi
– Sözleşme Örneği

Kentsel dönüşüm kapsamında iadesi talep edilebilecek vergi, harç ve ücretleri, Vergi Usul Kanunu’nun 126. maddesinin atfıyla madde 114 uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Kentsel dönüşüm kapsamında harç, vergi ve ücret iadesi başvurusunun ödeme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde yapılması gerekmektedir. Ayrıca 5 yıllık süre içerisinde Vergi Dairesine veya Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuru yapıldıktan sonra yapılan başvuru reddedilir veya kanuni süre içerisinde cevap verilmezse, bu halde 30 gün içerisinde Vergi Mahkemesinde dava açılması gerekecektir. Bu sürede açılmayan davalar doğrudan mahkemece reddedilir.

Leave a comment



barlas-law-firm-logo-white

Adres

AGAOGLU MASLAK1453
Maslak Mah. Tas Yoncası Sok.
C7 Blok D:45 Kat:8
Sariyer Istanbul – Turkey

+90 212 274 99 53 / 54
info@barlaslaw.com

© 2019 Barlas Hukuk Bürosu. Tüm Hakları Saklıdır.

site by boozaa

error: Bu içerik korumalıdır.