Kamulaştırma kavramı Anayasanın 46. Maddesinde düzenlenmiş olup, buna yetkili mercii Devlettir. Kuzey Marmara Otoyolu, Yüksek Hızlı Tren yollarının yapımında ve de Kanal İstanbul projesiyle devletin kamulaştırma yapma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Özellikle büyük projeler olması sebebiyle çok fazla vatandaşı ilgilendiren bir konu haline gelmiştir. Bu yazımızda hangi hallerde kamulaştırma yapılabileceğini, Kamulaştırma, Acele Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Atmanın hangi anlamlara geldiğini, usullerini ve her iki tarafın hangi haklara sahip olduğundan bahsedeceğiz.

Kamulaştırma:

Devlet veya diğer kamu tüzel kişiliklerince, kamu yararının gerektirdiği hallerde, taşınmazın gerçek karşılığı ödenerek özel kişilerin mülkiyetindeki taşınmaz malların, kişilerin rızası olmaksızın tamamının veya bir kısmının elinden alınmasıdır.

Kamulaştırma bedeli kural olarak nakden ve peşin olarak ödenir ancak bazı istisnai durumlarda taksitlendirme yoluna da gidilebilmektedir.  Ancak her halükarda taksitlendirme süresi 5 yılı aşamaz.

Kamulaştırma Usulü Nedir?

Kamulaştırma kararının alınmasından sonra kamulaştırmayı yapacak idare kıymet takdir komisyonu oluşturarak taşınmaz malın tahmini bedelini tespit eder. Ardından kamulaştırılmak istenilen taşınmaz malın malikine resmi yazıyla malike bildirir. Malikin tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde, idareye başvurması ve anlaşmaya varılması halinde idare 45 gün içinde malike anlaşılan bedeli öder.

Anlaşılamaması halinde idare asliye hukuk mahkemesine başvurarak taşınmazın kendisi adına tescilini talep edebilir. Mahkeme taşınmaz malikine bir meşruhatlı davetiye gönderir ve mahkemeye çağırır.

İlgili kişi, Asliye hukuk mahkemesince kendine gönderilen meşruhatlı davetiye mektubunu aldıktan sonra 30 gün içinde kamulaştırma işleminin iptali için idari yargıda iptal davası açabilir.

 

 

Acele Kamulaştırma:

3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya acilliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasıdır. Acele kamulaştırmanın, kamulaştırmadan tek farkı işlemlerin sırasının farklı olmasından kaynaklanmasıdır.

Acele Kamulaştırma Usulü Nedir?

İşlemler sonradan tamamlanmak üzere taşınmazın bulunduğu idare, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Acele Kamulaştırma davası açar ve mahkeme taşınmazın bedel tespitini yaptırır. İdare belirlenen bedeli bankada taşınmazın maliki adına depo ederse davanın kabulüne karar verilir. Ardından idarenin taşınmazın maliki ile anlaşmaya varması beklenmektedir.

Eğer ki anlaşmaya varılır ise kamulaştırma tamamlanmış olur. Anlaşmaya varılamaz ise 6 ay içerisinde, idare bedel tespit ve tescil davası açarak kamulaştırmayı sonuçlandırabilir. Bunun yanında taşınmazı kamulaştırılmaya çalışılan malik ise tazminat davası açma hakkına sahiptir.

Kamulaştırmasız El Atma:

İmar Kanunu uyarınca, belediyeler ve valilikler, imar sınırı içinde bulunan arsa ve arazileri, maliklerinin ve hak sahiplerinin izni olmaksızın imar planına uygun ada ve parsellere ayırmaya yetkili kılınmıştır. Bu şekilde belediye ve valilikler belirlenen yerleri kamu alanı olarak ayrılabilmekteler. Bu durum daha çok meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil alan, cami ve karakol gibi kamuya yönelik hizmetler veya bu hizmetlere ilişkin tesisler için kullanılmaktadır.

Buradaki önemli husus ise bu işlemin bir kamulaştırma olmayışı sebebiyle karşılığında bir ücret ödenmemesidir.

Yukarıda bahsettiğimiz el atma hukuka uygun olarak yapılan bir kamulaştırmasız el atma şeklidir. Bunun yanında, bazen idare herhangi bir hukuki imkân olmamasına rağmen özel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlara el atmaktadır. Bu eylem bir haksız fiil teşkil etmek ile birlikte idari işlem özelliği bulunmamaktadır.

Bu tür durumlarda haksız el atmanın önlenmesi için idari yargıda el atmanın önlenmesi davası açılabilir.