Ortaklıktan Çıkma

TTK m. 658 hükmüne göre limited şirketlerde ortaklıktan çıkma iki durumda mümkündür: İlki şirket sözleşmesinde çıkma hakkının öngörülmesi, ikincisi ise haklı sebeplerin varlığıdır. Bunun yanında başka bir ortak, açılmış bulunan çıkma davasına katılabilir.

Şirket sözleşmesinde öngörülen sebebe dayanarak ortaklıktan çıkmayı incelemek gerekirse; herhangi bir koşula bağlı olmaksızın düzenlenebileceği gibi belirli şartlara da bağlanabilir. Şirket sözleşmesinde çıkma hakkının herhangi bir koşula bağlanmış olmaması halinde çıkma, ortağın tek taraflı beyanıyla gerçekleşir. Eğer çıkma hakkı belli koşullara bağlanmışsa çıkma, ortağın talebine istinaden genel kurulun alacağı karar ile mümkün olabilir. Çıkma talebinin genel kurul tarafından kabul edilmemesi halinde ortak, iddiasını mahkemeye taşıyabilir.

Haklı sebebe gelecek olursak; limited şirketin haklı sebeplerle feshedilmesi TTK m. 636/3’te düzenlenmiştir. Hükme göre; “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.”

Kanun, haklı sebeple fesih hakkını limited şirket ortaklarının tamamına tanımıştır ve bu hakkın kullanılması için şirket sözleşmesinde öngörülmüş olması gerekmez. Haklı sebep TTK’da tam olarak tanımlanmamıştır. Haklı sebebin varlığına mahkeme karar verir. Mahkeme sebebi haklı bulsa dahi fesih kararı vermek zorunda değildir. Şirketi feshetmek yerine fesih talebinde bulunan ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine ve şirketten çıkarılmalarına karar verebilir.

TTK, haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma hakkının dava yoluyla kullanılmasını öngörür. (TTK m. 638) Ancak öğretiye göre çıkacak ortak, mahkemeye başvuru öncesinde şirkete çıkma bildiriminde bulunabilir. Şayet şirket bu istemi reddederse ortak, talebini mahkeme önünde yineler.

TTK’nın 638. maddesinin ikinci fıkrasına göre; haklı sebeple çıkma davası açılması durumunda hakim, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarının bazılarını ya da tümünü dondurabilir veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması için gerekli önlemleri alabilir.

Çıkmaya katılma durumunda; bir ortak şirkete çıkma talebini şirkete yöneltmiş veya dava açmış ise bu durum müdürler tarafından ortaklara bildirilir. Çıkmaya katılmak isteyen ortaklar haber kendilerine ulaşmasından itibaren bir ay içerisinde müdürlere veya mahkemeye çıkma talebini yöneltebilir.

 

Ortakların Bilgi Edinme ve İnceleme Hakkı

Limited şirket ortaklarının, ortaklıktan doğan haklarını etkin bir biçimde kullanabilmesi için şirketin iş ve işlemleri hakkında yeterli bilgiye sahip olması ve gerektiğinde inceleme yapması gerekmektedir.

Bilgi alma ve inceleme hakkı genel olarak TTK’nın 614. maddesinde düzenlenmektedir. Madde hükmü uyarınca; her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.

Bilgi alma ve inceleme hakkı ortaklık sıfatından doğar ve ortaklar tarafından pay sayısı ve oy hakkına ilişkin kısıtlamalar dikkate alınmaz.

Ortağın elde edeceği bilgileri şirketin zararına kullanma tehlikesi varsa müdürler, bilgi alınmasını belirli ölçüde engelleyebilir. Burada zararın oluşması aranmaz, zarar tehlikesinin bulunması yeterlidir. Ancak zarar tehlikesinin varlığı somut kanıtlarla desteklenmelidir.

Ortak, talepte bulunurken gerekçe sunmakla yükümlü değildir. Madde hükmü talebe ilişkin bir şekil şartı da öngörmemiştir.  Şirket, talebin şeklini bilgi alma hakkını kısıtlamadan düzenleyebilir. Hakkın kullanımını yazılı şarta bağlayan sözleşme hükümleri geçerlidir. Ancak hakkın kullanımı zaman bakımından kısıtlayan sözleşme hükümleri geçersizdir. Ortak, genel kurul öncesi veya sonrasında her zaman bu hakkını kullanabilir.

Bilgi alma ve inceleme talebi reddedilen ortak genel kurula başvurabilir. Herhangi bir şekil şartı yoktur ancak talebin reddi halinde mahkemeye başvurulabileceği göz önünde bulundurularak ispat kolaylığı açısından başvurunun yazılı olarak iletilmesi gerekmektedir.

Talebin genel kurulda görüşülmemesi veya reddedilmesi halinde ortak, sorunu mahkemeye götürebilir. Davanın açılması için kesin bir süre öngörülmemiştir. Ancak genel kurulun ret kararından sonra uzun süre dava açılmaması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecektir.  Görevli mahkeme ise Asliye Ticaret Mahkemesidir. Bu dava sonucunda mahkemenin vereceği karar kesindir. Dolayısıyla istinaf ve temyiz kanun yoluna gidilmesi mümkün değildir. (TTK m. 614/3) 

Ortak, bilgi alma hakkını kullandıktan sonra Genel Kurul’dan özel denetim isteme hakkına sahiptir. Bu noktada genel kurul ortağın özel denetim talebini oylamak zorundadır. Genel Kurul gündeminde herhangi bir madde bulunmasa da ortak özel denetçi atanmasını genel kuruldan isteyebilir.

Özel denetimin kurumunun işletilmesiyle hazırlanacak rapor ile ortak, şirket işleriyle ilgili güvenilir bilgiyi edinme imkanına sahip olacaktır.